XVII. asır Osmanlı mutasavvıfı Abdülmecîd Sivâsî'nin 'Dürerü'l-Akâid' adlı eseri (metin-inceleme)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Zeynep Yavuz

Danışman: SAFİ ARPAGUŞ

Özet:

XVI. yüzyıl sonuyla XVII. yüzyıl başlarında yaşayıp dönemine ilmî ve fikrî büyük katkılar sağlayan önemli mutasavvıflarımızdan Abdülmecîd Sivâsî’nin (ö. 1049/1639), bu katkıları kendi döneminin oldukça ötesindedir. Bizlere yirmiden fazla eser bırakmış olan Sivâsî, bu eserlerin insanlara faydalı olması arzusunu da dile getirmiştir. Binaenaleyh, biz de Osmanlı’nın XVII. yüzyıl sûfîlerinden Abdülmecîd Sivâsî’nin akaide dair görüşlerini yansıtan ‘Dürer’ül Akâid ve Ğurerü Külli Sâikin ve Kâid’ adlı eserini çalışmamıza konu edindik. Tezimizde ilk olarak Abdülmecîd Sivâsî’nin hayatı hakkında kısa bir bilgi vererek tasavvuf-kelam ilişkisinde önem arzeden mutasavvıfların kelâma bakış açılarını muhtevâ edindik. Akabinde eserin Süleymaniye Kütüphanesi Hoca Mustafa Efendi 300 numaralı nüshasını esas alarak günümüz harflerine latinize edip, eserde yer alan konuları müellifin ele aldığı bağlamda değerlendirmeye çalıştık -------------------- With his vast contributions to Ottoman intellectual history, the legacy of the 17th century Sūfī scholar ‘Abd al-Majīd al-Siwāsī (1049AH/1639CE) is much beyond of his time. Having authored more than twenty extant works, al-Siwāsī even repeats his willingness to this contribution to human knowledge in his works. Thus following his legacy, this study focuses on a particular creedal (aqīdah) work of al-Siwāsī, Durar al-‘aqā’id wa ghurar kulli sā’iq wa qā’id, that reflects the 17th century Ottoman Sūfī scholarship. After a brief section on al-Siwāsī’s life, first part of this study is dedicated to the sūfī approach to tasawwuf-kalām intereaction in the scope of particular scholars. The second part of this study consists of the latinisation of the text targeting modern Turkish readers and the analysis of the individual themes in the text, based on the manuscript Hoca Mustafa Efendi 300 in Süleymaniye Kütüphanesi.