Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması (TMK432-437)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2005

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BİLGE ONARAN

Danışman: SERAP HELVACI

Özet:

Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanması (TMK 432-437) "Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanması" kurumu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Türk Hukukuna kazandırdığı yeni bir kurumdur. Bu kurum, Türk Medeni Kanunu ikinci kitap, üçüncü kısım, birinci bölüm, altıncı ayırımda (TMK 432-437) düzenlenmektedir. Bu hükümler, Türk Medeni Kanununun 432. maddesinin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, İsviçre Medeni Kanununun 6 Ekim 1978 kabul tarihli ve 1 Ocak 1981 tarihinde yürürlüğe giren hükümleri 397a-397f, 314a, 405a, 406 esas alınmak suretiyle yapılandırılmıştır. Türk Medeni Kanununun 432. madde hükmüyle, toplum için tehlike oluşturan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol ya da uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden dolayı, kişilerin, başka şekilde korunmalarının mümkün olamaması halinde, kendi istekleri dışında tedavi, eğitim ve ıslahı için bir kuruma yerleştirilmeleri ya da kurumda alıkonulmaları amaçlanmaktadır. TMK 433-437'de ise koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasında yetkili kişiler, bildirim yükümlülüğüne haiz kişiler, koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması kararına itiraz, usul ve yargılama usülü hükümleri düzenlenmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili maddesinin yürürlüğe girmesine kadar, Anayasamızın 19. madde hükmüne uygun olarak sözkonusu kişilerin özgürlüklerinin kısıtlanabilmesine imkan tanıyan bir hüküm Medeni Kanunumuzda bulunmamaktaydı. 4721 sayılı kanun ile çok önemli olan bu ihtiyacı karşılamak üzere koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması kurumu getirilmiştir. Böylece Anayasamızın, kişi hürriyeti ve güvenliğinin ancak "kanunda belirtilen esaslara uygun olarak" sınırlandırılabileceği koşulu, TMK ile gerçekleşmiş bulunmaktadır. Am 1 Januar 2002 wird das türkischen Zivilgesetzbuch 22 November 2001 eine Anderung eines Buchstabens am Vormundschaftsrecht in Kraft treten. Gemass dem neuen Gesetz erhalt der zweiter Teil des türkischen Zivilgesetzbuches, mithin der dritter Abteilung, erste Titel, sechster Abschnitt über "Fürsorgerische Freiheitsentziehung". Das neue Instıtut gehört neben der Entmündigung, Bevormundung und den Beistandschaften zu den drei Hauptmassnahmen des türkischen Vormundschaftsrechts. fürsorgerische Freiheitsentziehung wird also- soweit dies nicht schon der Fall gewesen ist- zur Vormundschaftlichen Massnahme. Beim Vormundschaftsrecht haben wir es jeweils mit einen Mangelzustand zu tun, dem durch eine behördliche Massnahme abgeholfen oder wenigsten nach Möglichkeit gesteurt werden soll. Die fürsorgerischen Freiheitsentziehung unterscheidet sich von den übrigen Vormundschaftlichen Massnahmen dadurch, dass sie nicht amtsgebunden ist. Eine mündige person darf wegen Geistekrankheit, Geisteschwache, Trunksucht, schwere ansteckend Krankheit oder schwerer Verwahrlosung in einer geigneten Anstalt untergebracht oder zurückbehalten werden, wenn ihr dir nötige persönliche Fürsorge nicht anders erwiesen werden kann und die sicherheit anderer gefahrdet. Dabei ist auch die Belastung zu berücksichtigen, welche,die Person für ihre Umgebung bedeutet. Die betroffene Person muss entlassen werden, sobald ihr Zustand erlaubt.