Fârâbî, İbn Sînâ ve Gazzâlî mantığında dilbilim kavramları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ALİYE GÜLER

Danışman: ALİ DURUSOY

Özet:

Anahtar Kelimeler : mantık, dilbilim, nahiv, lafız, delalet, Ebû Saîd es-Sîrâfî, Ebû Bişr Mettâ b. Yûnus. Hiçbir ilim ilk ortaya çıktığı zamana göre belli bir daralma ve dönüşüm geçirmeksizin meydana gelmez. Bu çalışmada tarihsel olarak ilişkileri birbirini belirleyen iki ilim dalı ele alınmıştır. İslam dünyasında ikisi de “yöntem ilmi” olarak kabul edilen “mantık” ile “dilbilim”in onuncu yüzyıldaki ilk karşılaştıkları dönemde yaşadıkları “çatışma”, mantık ile dilbilimin İslam dünyasında “tanım”larının tekrar yapılmasını; “sınır”larının yeniden belirlenmesini sağlamıştır. Bu çatışmanın etkisiyle bu iki ilim arasında bir etkileşim meydana gelmiş, dilbilimin alanı daralmışken, mantığın alanı genişlemiştir. Dilbilim ile mantık arasında meydana gelen çatışmanın bu sonuçları, mantıkta kullanılan dilbilim kavramlarının ve dilbilimde kullanılan mantık kavramlarının ortaya konulmasıyla takip edilebilir. Bu çalışmada, mantıkta kullanılan dilbilim kavramları incelenerek bu çatışmanın mantık üzerindeki etkileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Mantıkçılar ile dilbilimciler arasındaki bu çatışmayı temsil eden metin, Ebû Hayyân et-Tevhîdî tarafından yazılan el-İmtâ ve’l-Muânese adlı metinde yer alan Arap dilbilimcilerinin temsilcisi Sîrâfî ile mantıkçıların temsilcisi Mettâ arasında geçen münazara metnidir. İslam dünyasında bu çatışmalar sırasında yaşayan Fârâbî (ö. 339/950) ile tartışmalardan sonra yaşayan önemli mantıkçılar olan İbn Sînâ (ö. 427/1037) ve Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) mantık metinlerinde kullanılan dilbilim kavramları, bu etkileri göstermek üzere seçilmiştir. Keywords : Logic, nahw, representation, expression, Abu Said al-Sirafi, Abu Bishr Matta b Yunus. ABSTRACT Any sciences can occur without distinct restriction and conversion compared to first emergences of them. In this study, two sciences which relationships of them adjust each other in history were taken in hand. Conflict between "logic" and "linguistics" which both of them admitted as "methodic sciences" in Islamic world when they were first met in tenth century, has provided restriction and definition of logic and linguistics again in Islamic world. By this conflicts’ affects, an interactive relation between these two sciences has been occured and when the field of linguistics has became narrower, the field of logic has became wider. These results of conflict can be followed in linguistic terms are used in logical texts and logical terms are used in linguistic texts. In this study, the affects of conflict between logicians and linguistics in Islamic world are revealed with the linguistic terms are used in logical texts after conflict. The representative text of this conflict between logicians and liguistics is text of discussion between representative of Arabic linguists al-Sîrâfî and representative of logicians Matta which in “al-Imtâ wa’l-Moanasah” written by al-Tawhidi. Linguistic terms are used in logical texts are written by al-Farabi (d. 339/950), Ibn Sina (d. 427/1037) and al-Ghazzali (d. 505/1111) who are the most important logicians in classical Islamic world while and after the conflict are scrutinize to show up these affects.