Özel eğitim öğretmenlerinin sosyal öyküler hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Selin Demir

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Oktay Sarı

Özet:

Bu araştırmanın konusu Milli Eğitim Bakanlığına bağlı devlet okullarında özel eğitim öğretmenliği yapan özel eğitim öğretmenlerinin sosyal öykülere ilişkin görüşleridir. Araştırma yöntemlerinden nitel araştırma yöntemi kullanılarak yapılan araştırmada alt amaçlar olarak özel eğitim öğretmenlerinin sosyal öyküler hakkındaki görüşleri, sosyal öykülerin etkililiği hakkındaki görüşleri ve özel eğitim öğretmenlerinin sosyal öykülerin avantaj ve dezavantajları hakkındaki görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Marmara Üniveristesinde sosyal öyküler ile ilgili aynı eğitimi almış ve kurallarına uygun ve/veya modifiye edilmiş sosyal öyküleri en az bir defa kullanmış11 katılımcı ile yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Veriler betimsel analize tabi tutulmuş ve bulgular sunulurken doğrudan alıntılara sıkça yer verilmiştir. Araştırmanın geçerlilik ve güvenilirlik çalışmaları kapsamında pilot bir görüşme yapılmış ve gözlemciler arası güvenirlik dört katılımcı için hesaplanarak %94,6 olarak hesaplanmıştır. Katılımcıların sosyal öykülerin öğrenmeyi kolaylaştırıcı ve sosyal beceri öğretimi için uygun olduğu görüşünde olduklarına ulaşılmıştır. Katılımcıların yarısından fazlasının sosyal öykülerle çalışmayı onların özelliklerinden dolayı tercih ettikleri ve bazı katılımcıların ise çeşitli yöntem ve teknikler denedikten sonra sosyal öykü kullanmaya karar verdiği bulgusuna ulaşılmıştır. Katılımcıların özellikle OSB tanısı olan ve zihinsel yetersizliği olan öğrencilerle sosyal öyküleri kullanmayı tercih ettikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca katılımcılar sosyal öykülerle öğretimi kolaylıkla yaptıklarını belirtmişlerdir. Beklenenin dışında bir sonuç olarak bazı katılımcılar OSB tanısı bulunan öğrencilerle sosyal öykülerle öğretimde diğer öğrencilere kıyasla zorlandıklarını ifade etmiştir. Katılımcılar sosyal öyküleri, özellikle sosyal becerilerin öğretimi için etkili bulurken, çok azının öteki hedef davranışlar için sosyal öyküleri etkili bulması dikkat çekicidir. Katılımcıların büyük çoğunluğu öğrencinin kendi fotoğraflarının sosyal öykülerde etkili olduğu görüşündeyken diğer görsel anlatım metotlarının az katılımcı tarafından dile getirilmesi yine dikkat çekicidir. Katılımcıların sosyal öyküleri bireysel uygulamayı etkili buldukları ve çok azının grup etkinliği olarak etkili bulduğu ortaya çıkmıştır. Sonuçlar göstermektedir ki katılımcılar için sosyal öykülerin öğretiminin kolaylıkla yapılması, öğrencinin ilgi ve ihtiyaçlarına uygun hazırlanması, sosyal beceri öğretimi için uygun olması, öğretim sırasında eğlenmek, görsellerin olması, dikkat çekici olması, ben dilinin kullanılması ile dil gelişimini desteklemesi, ailenin uygulayabilmesi gibi farklı avantajları bulunmaktadır. Buna rağmen dezavantaj olarak katılımcılar sosyal öykülerin yazılması ve hazırlanması sırasında çeşitli güçlükler yaşamışlardır. Katılımcıların sosyal öyküleri sosyal beceriler dışındaki hedef davranışlara da uyarlamakta güçlük çektiği ve öğretmenlerin ailelere sosyal öykü hazırlatmakta zorlandığını da sonuçlar arasındadır. Bu sonuçlardan ötürü sosyal öykülerin sosyal beceriler dışında da kullanımını içeren çeşitli Türkçe yazma ve uygulama kılavuzlarının çoğalması önerilmektedir. Böylelikle öğretmenlerin ve ailelerin sosyal öyküler hakkında bilgi edinmesi ve sosyal öykülerin kullanımının yaygınlaşması sağlanabilir. İleride yapılacak olan araştırmalarda öğretmenlerin sosyal öyküleri nasıl oluşturdukları ve Gray’in önerilen kılavuzları ile bu sosyal öykülerin uyuşup uyuşmadığı belirlenebilir. Uygulamacılara sosyal öykü ile öğretimlerinde işbirliği yapmaları (aile ya da diğer kişilerle) da önerilir. Ayrıca uygulayıcılara yol göstermesi açısından, sosyal öykülerin sosyal beceriler dışında akademik beceri öğretimi gibi farklı hedef davranışlara uyarlandığı araştırmaların yapılması farklı boyutların araştırılması önerilir. ABSTRACT The subject of this study is the Social Story related views of special education teachers who work at Ministry of National Education public schools. In this research qualitative research methodology is used and the sub-tasks are listed as the views of special education teachers on social stories, their views on the efficacy of social stories and the views of social story teachers on the advantages and disadvantages of social stories. Semi-structured interviews are performed with 11 participants who are attended to the same courses on social stories at Marmara University and used social stories and/or modified social stories at least once. Data are analysed by using descriptive analysis methodology and while presenting the findings direct quotation from the participants is used often. For the validity and reliability studies, a pilot interview is performed and inter-coder agreement is calculated for four participants as 94,6%. It concluded by the participants that social stories ease learning and appropriate for social skills. It is found that more than half of the participants preferred social stories because of their properties and some of the participants decided to use social stories after trying various methods and techniques. This thesis revealed that the participants especially prefer to use social stories on children with ASD and mental deficiencies. Additionally, participants stated that they are able to perform the education easily when they use social stories. On the contrary to expectances, some of the participants stated that they had more difficulty in using social stories when they are working with children with ASD comparing to the other children. While the participants find social stories effective on social skills it is remarkable that only few of them found social stories effective on other target behaviors. Again, it is remarkable that while great majority of the participants thinks that using the photo of the student is effective, few of the participants mentioned about other illustration options. It is found that the participants find individual training is more effective and very few of them finds it effective in group sessions. The results showed that social stories have various advantages like, their ease of use in education, that they are prepared according to the interests and needs of the students, that they are appropriate for social skill training, that students have fun during training, that there are visuals on stories, that they attract attention, that they use “I” language and help to the development of language skills and that the family is also able to use them. Notwithstanding, that the participants had several difficulties during preparation of social stories can be given as disadvantage. Again, that the participants had difficulty in adapting social stories to the target behaviors apart from social skills and that the teachers had difficulty in making families prepare social stories are given among the results. For this reason, it is advised to have more Turkish guidelines on writing and applying social stories that includes use of social stories on other target skills than social skills. By doing this, it can be accomplished that teachers and families have more information on social stories and the use of social stories become more common. In future researches, how teachers construct social stories and whether these social stories are in line with Gray’s suggested guideline can be determined. Additionally, the people who want to teach by using social stories are advised to cooperate (with family or other people) during their teachings. To be able to give more guidance to the practitioners, it is advised to investigate the efficacy of social stories on different target behaviors than social skills like academic skills, in which student groups it could be efficient and the effects of in-class practices to the methodology.