Türkiye’de gümrük birliği sürecinde küçük ve orta boy işletmeler


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 1999

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ferhat Reha Doruk

Danışman: GÜLSÜM AKALIN

Özet:

Ekonominin büyük ölçüde yükünü sırtında taşıyan , bağımsız olarak ayakta kalmak , başarılı olmak , dışa açılmak gibi gayelerle yönetilen , dinamiklikleri ve içinde bulundukları ekonomiye canlılık kazandırmaları gibi temel özellikleri ile küçük ve orta büyüklükteki işletmeler gümrük birliği sürecine girmiş bir ülke için vazgeçilmesi mümkün olmayan kaynaklardan biridir. Türkiye ekonomisi bazında ele aldığımızda 1998 yılı itibariyle görülmüştür ki ekonominin % 98.8 ini oluşturan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler , ülkenin hemen her tarafına dağılmıştır. Öte yandan küçük ve orta boy işletmeler istihdamın % 45.6 sını , ülkedeki tüm üretimin ise % 37.7 sini oluşturmaktadırlar. D.İ.E tarafından yapılan istatistikler sonucu küçük ve orta büyüklükte olarak ele alınan işletmelerin sayısı Türkiye genelinde 1.070.990 (Bir milyon yetmiş bin dokuz yüz doksan ) olarak belirlenmiştir. Bu işyerlerinde toplam olarak 3.533.903 ( Üç milyon beşyüz otuzüç bin dokuzyüz üç ) kişi istihdam edilmektedir. Bu ortaya çıkan tabloda gözden kaçırılmaması gereken önemli bir nokta ise istihdam edilen bu rakam içerisinde % 60.7 sinin ücretli olarak çalışırken % 39.3 ünün ise ya ücretsiz çalışan aile ferdi yada kendi işinde çalışan ortaklar olarak ortaya çıkmasıdır. Bu önemli husus bize Türkiye genelinde önemli sayıda aile şirketi denilen bir yapının gözlendiğini anlatmaktadır. Türkiye genelinde bir başka önemli husus ise ; iş yerleri sayısı bakımından en büyük sektörü %57.7 ile ticaret sektörünün oluşturmasıdır. İstihdam açısından bakıldığında ise en büyük istihdamın imalat sektörün de olduğu görülmektedir. Bu rakam ise toplam istihdamın %43.2 sini oluşturmaktadır. Yıllar itibariyle Türkiye deki küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin durumuna baktığımızda ise karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır. 1-50 işçi çalıştıran küçük işletmeler bazında ele aldığımızda 1970 yılında % 99.2 oranında işyeri bulunurken bu rakam 1980 yılında % 98.8'e , 1985 yılında %98.6 ya , 1992 yılında ise %98.4 e gerilemiştir. 50'nin üzerinde işçi çalıştıran işyerlerine baktığımızda ise 1970 yılında % 0.8 olan rakam 1980 yılında % 1.1'e 1985'te 1.4'e 1992'de ise 1.6'ya yükselmiştir. Bütün bu veriler ışığında denilebilir ki 1970 - 1992 yılları arası Türkiye Ekonomisi işyerleri sayısı göz önüne alındığında, Küçük ölçekten Orta ve Büyük ölçeğe doğru bir kayma göstermektedir. 16 Ekim 1997 tarihli Teşvik Yasası ışığında Çalışmamızda gözlenen bir başka önemli husus ise İmalat Sanayinde istihdamın işletme büyüklüklerine göre dağılımı konusudur. 1-50 İşçi İstihdam eden Sektörde 1970 yılında oran % 48 iken 1980 yılında %49'a çıkmış fakat 1985 yılında önce %48'e daha sonrada 1992 yılında % 47'ye gerilemiştir. 50 işçiden fazla işçiyi istihdam eden İmalat Sektöründe ise 1970 yılında % 52 olan oran 1980 yılında % 51'e gerilemiş. 1985 yılında % 52'ye 1992 yılında % 53'e yükselmiştir. Bu anlatılanlar ışığında varılan sonuç ise imalat sektöründeki İstihdamın 1970-1980 yılları arası dönemde 1-50 işçi çalıştıran işyerlerinde artarken 1980-1992 yılları arasında bu alandaki istihdamın düştüğü gerçeğidir. Bu düşüşün değerlendirmesi ise 1970-1980 yılları arasında Ekonomideki istihdamın küçük ölçeğe doğru kayması 1980-1992 yılları arasında ise Orta ve Büyük ölçeğe doğru bir kaymanın gözlendiğidir. 1996 yılında Avrupa Birliği ile oluşturulan Gümrük Birliği sürecinde Türkiye'nin birtakım beklentilerine cevap verecek gelişmeler gözlenememiştir. Örneğin gümrük Birliği'ne girildikten sonra birliğe üye ülkelere olan ihracat % 3.6 oranında artarken , birlik üyelerinden ithalat % 33.3 oranında artış göstermiştir. Bu veriler ortaya koymuştur ki birinci bölümde teorik olarak incelenen Gümrük Birliğinin Ticaret yaratıcı etkisi Avrupa Birliği açısından görülsede aynı etkinin Türkiye açısından görüldüğü söylenemez. Bunun yanı sıra Türkiye Birliğin söz verdiği yardım ve hibe şeklindeki ekonomik vaatlerin hemen hiç birisinden yararlanamamıştır. Türkiye'de hemen hemen bütün kesimlerin etkilendiği darboğaz ve imkansızlıklar doğal olarak ençok küçük ve orta oy işletmeleri etkilemiştir. Bu işletmeleri darboğazdan kurtarmak ve ekonominin dinamosu haline getirmek amacıyla 16 Ekim 1996 tarihinde küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin yatırımlarında devlet yardımları hakkında bir karar çıkarılarak bu işletmelere teşvik politikası uygulanmaya başlanmıştır. Öte yandan kamu ve özel kuruluşlarda yaptıkları bilgi ve maddi desteklerle de küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ayakta kalmasına yardımcı olmaktadırlar. Bu desteklerin yanı sıra küçük ve orta büyüklükteki işletmeler bir araya gelerek devletin belirlediği sınırlar içinde dışa açılmanın yollarını aramış ve " Sektörel Dış Ticaret Şirketleri "ni kurmuşlardır. Bu şirketler aracılığıyla mallarını uluslararası piyasalara taşımayı hedefleyen işletmeler uluslararası boyutta rekabet edebilir hale gelme çabası içindedirler. Avrupa Birliğine üye ülkelerde küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin yeri ve öneminin bu kuruluşlara sağlanan imkanlar göz önüne alındığında Türkiye den çok daha fazla olduğu açıktır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta Avrupa Birliğine üye ülkelerin küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri tam anlamıyla ekonominin dinamosu olarak kullanması , yardım ve kredi olanaklarıyla bu işletmeleri sürekli aktif tutmaya çalışmalarıdır. Ayrıca bu işletmelerin karşılaştıkları problemleri çözmek üzere oluşturdukları bilgi bankalarıyla soruna yerinde ve hemen müdahale edebilmektedirler. Böylece ekonomik kalkınmada küçük ve orta boy işletmeler , büyük işletmelerin her zaman bir destekleyicisi olmakla birlikte büyük sanayi işletmelerinin yan sanayi dallarını oluşturarak ayrı bir görevi de yerine getirmektedirler. Sonuç olarak Gümrük Birliğine giriş sürecinde Türkiye deki küçük ve orta büyüklükteki işletmeler son zamanlardaki girişimlere rağmen henüz Avrupa Birliğine üye ülkelerdeki küçük ve orta büyüklükteki işletmelerle rekabet edebilecek güçte değildir. Bu işletmelerin rekabet edebilir hale gelebilmeleri için daha kapsamlı teşvik politikaları izlenmesi yanında küçük ve orta boy işletmelere destek veren kurum ve kuruluşların destek kapsam ve alanlarının genişletilmesi , en önemlisi de işletmelerin sorunlarını çözebilecek birikime sahip bilgi bankaları oluşturulmasıdır. Bu anlatılanlar ışığında küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin aksayan yönlerine akılcı çözümler bulunamadığı takdirde bu işletmelerin Gümrük Birliği sürecinde dışa açılmalarını ve rekabet edebilir olmalarını beklemek iyimserlik olacaktır. Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin bu sorunlarını çözmek ve Gümrük Birliği sürecinde rekabet güçlerini geliştirmek için şimdiye kadar izlenen ekonomi politikalarının gözden geçirilerek yeni strateji ve çözüm yolları geliştirilmesi zorunluluğu açıktır. SUMMARY Twenty first century has became an age.In thıs age, some precautıons are determıned against economıc unıon ın countrıes and the rest of these sort of countrıes,competıtıon between cartels and terrorısts, and world trade flowıng's rules. In addıtıon to ecomıc assocıatıon;there ıs no doubt that the real purposes are that these are makıng country economy stronger than other countrıes and ıncreasıng the level of relıef ın country , small and medıum companıes not only have an ımportance ın developed countrıes to ıncrease the level of lıfe standarts, but also have an effect on socıal lıfe ın many aspects. Developıng some socıal and ecomıc polıcy are puttıng them ın practıce are ınevıtable situatıon to be successful durıng Custom Unıon and the combınatıon wıth new world regıme.However, small and medıum companıes should be ın these socıal economıc polıcıes and have a prıor ımportance accordıng to them.Because, these companıes not only a guarantee to stabılıty ın economy and base of populatıon regıme wıth medıum class propertıes but also a fundemantal part of developıng ın economy. In thıs thesıs , the sıtuatıon of small and medıum companıes future of them and problems of them were teached when Custom Unıon ıs close related to Turkey's economy agenda.Therefore, thıs thesıs ıs dıvıded ınto four aspects whıch are defınatıon of Custom Unıon and economıc effects,small and medıum companıes ın Turkey, to open to ınyternatıonal markets ın small and medıum companıes , small and mdıum companıes ın European Unıon. In these fırst stage whıch ıs defınatıon of Custom Unıon and ıts effects,worldwıde vıews accepted by expertsare stated.moreover,Custom Unıon's effects on Turkey economy are examıned ın statıc effects and dynamıc effects whıch has a stabılıty and ıncrease ın development for once only. Second chapter is about sıgnıfıcance of small and medıum companıes for country economy ,legal and economıc structures and small and medıum companıes ın Turkey. Thırd dıvısıon ıs about sectoral fopreıgn trade resulted from combınatıon of small and medıum companıes to overcome economıc dıffucultıes, as aresult how these companıes opens to internatıonal markets ıs studıed wıth country's economıc encouragements.in additıon them , ıt ıs cıted the ınstutıon and councıls have a responsıbles to support small and medıum companıes and to ınform them what they need.