İbrahim Hakkı Erzurumî'de Nefs ve Kendini Bilmek


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: İsmail Soyyiğit

Danışman: Dilaver Selvi

Özet:

“Nefsini bilen muhakkak Rabb’ini bilir.” sözünü merkeze alarak İbrahimHakkı Erzurûmî ve onun nefs ve kendini bilmek ile ilgili düşünceleri üzerine hazırlanan bu çalışma ile tasavvufta kendini bilmek kavramıyla kastedilen şeyin ne olduğu meselesi izâh edilmeye çalışılmıştır. Görülmüştür ki sûfîler kendini bilmek kavramına farklı şekillerde yaklaşsalar da kendini bilmenin gerekliliğini ortaya koymuşlardır. Pek çok sûfî âlimden yararlanarak eser veren İbrahim Hakkı Erzurûmî de bu söze ayrı bir önem vermiş, konuyla alakalı İrfâniye Mecmuası gibi müstakil bir eseri ortaya koymuştur. Bu çalışma İbrahim Hakkı’da marifeti, nefs ile ilgili kavramları ve kendini bilmeyi îzâh ederken onun diğer sûfî âlimler ile olan benzerliklerini de göstermiştir. İbrahim Hakkı; tasavvuf yoluyla kendini bilmeyi seyru sülûk etmeye yani bir mürşit gözetiminde kendi tekâmülünü gerçekleştirmeye bağlı görmüş bunun için de dînî kurallara bağlılığı esas alıp kısaca tefvîz-i umûr denilebilecek bir netîceyi tavsiye etmiştir. Çalışma bu sonuca ulaşmanın gerekliliğini ve yollarını da içermektedir. “Nefsini bilen muhakkak Rabb’ini bilir.” sözünü merkeze alarak İbrahimHakkı Erzurûmî ve onun nefs ve kendini bilmek ile ilgili düşünceleri üzerine hazırlanan bu çalışma ile tasavvufta kendini bilmek kavramıyla kastedilen şeyin ne olduğu meselesi izâh edilmeye çalışılmıştır. Görülmüştür ki sûfîler kendini bilmek kavramına farklı şekillerde yaklaşsalar da kendini bilmenin gerekliliğini ortaya koymuşlardır. Pek çok sûfî âlimden yararlanarak eser veren İbrahim Hakkı Erzurûmî de bu söze ayrı bir önem vermiş, konuyla alakalı İrfâniye Mecmuası gibi müstakil bir eseri ortaya koymuştur. Bu çalışma İbrahim Hakkı’da marifeti, nefs ile ilgili kavramları ve kendini bilmeyi îzâh ederken onun diğer sûfî âlimler ile olan benzerliklerini de göstermiştir. İbrahim Hakkı; tasavvuf yoluyla kendini bilmeyi seyru sülûk etmeye yani bir mürşit gözetiminde kendi tekâmülünü gerçekleştirmeye bağlı görmüş bunun için de dînî kurallara bağlılığı esas alıp kısaca tefvîz-i umûr denilebilecek bir netîceyi tavsiye etmiştir. Çalışma bu sonuca ulaşmanın gerekliliğini ve yollarını da içermektedir. “Nefsini bilen muhakkak Rabb’ini bilir.” sözünü merkeze alarak İbrahimHakkı Erzurûmî ve onun nefs ve kendini bilmek ile ilgili düşünceleri üzerine hazırlanan bu çalışma ile tasavvufta kendini bilmek kavramıyla kastedilen şeyin ne olduğu meselesi izâh edilmeye çalışılmıştır. Görülmüştür ki sûfîler kendini bilmek kavramına farklı şekillerde yaklaşsalar da kendini bilmenin gerekliliğini ortaya koymuşlardır. Pek çok sûfî âlimden yararlanarak eser veren İbrahim Hakkı Erzurûmî de bu söze ayrı bir önem vermiş, konuyla alakalı İrfâniye Mecmuası gibi müstakil bir eseri ortaya koymuştur. Bu çalışma İbrahim Hakkı’da marifeti, nefs ile ilgili kavramları ve kendini bilmeyi îzâh ederken onun diğer sûfî âlimler ile olan benzerliklerini de göstermiştir. İbrahim Hakkı; tasavvuf yoluyla kendini bilmeyi seyru sülûk etmeye yani bir mürşit gözetiminde kendi tekâmülünü gerçekleştirmeye bağlı görmüş bunun için de dînî kurallara bağlılığı esas alıp kısaca tefvîz-i umûr denilebilecek bir netîceyi tavsiye etmiştir. Çalışma bu sonuca ulaşmanın gerekliliğini ve yollarını da içermektedir. -------------------- ABSTRACT This study which is prepared upon Ibrâhim Hakkı and his considerations about “nafs” and the concept of knowing one’s own focusing on the sayings that “Who knows oneself knows his Lord.” tries to explain what is implied with the concept of knowing oneself in Sufism. Alhough sufis display different approaches to the concept, they still indicate the necessity of knowing one’s own self. Ibrahim Hakkı who prepared his studies referring to many sufi scholars, pointed out the importance of this saying and wrote a special book related to this subject that is “Mecmûatu’l-Irfâniyye”. In this study; Ibrahim Hakkı’s thoughts on Marifat, the concepts about “nafs” and knowing oneself are investigated. Besides, Ibrahim Hakkı is compared with other sûfî scholars and their similarities are exposed. Ibrahim Hakkı believes that knowing oneself through sufism depends on seyr u sulûk -self realization under the supervision of murshid-i kâmil- and devotion to religious rules. In short, he suggests a result which is expressed as tefvîz-i umûr. The study points out the necessity of this result and the way to reach it.