Farabi, ibn sina ve ibn rüşd'de estetik


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ayşe Taşkent

Danışman: İLHAN KUTLUER

Özet:

“FÂRÂBÎ, İBN SÎNÂ VE İBN RÜŞD’DE ESTETİK” Güzel kavramı, İslam filozofları tarafından Tanrı ve onun sıfatları hakkında yapılan tartışmalar çerçevesinde ve Tanrı’nın varlık verdikleri ile ilişkili olarak ele alınmıştır. Sanatsal güzellik ve yaratıcılık üzerine düşünceler aynı zamanda Aristoteles’in Poetika’sının ilham verdiği çalışmalar içinde değerlendirilmiştir. İslam filozofları aynı zamanda Platon’un edebiyat ve taklit konusundaki bazı bakış açılarını kendi kültürlerine adapte etmişlerdir. Akledilir güzellik kavramı Fârâbî ve İbn Sînâ’nın eserleri içinde Tanrı’nın isim ve sıfatları hakkındaki tartışmaları içinde yer almaktadır. Güzel ile ilişkili bu kutsal isimleri Fârâbî ve İbn Sînâ, el-Cemâl, el-Behâ ve ez-Zinet olarak sıralamışlardır. Fârâbî ve İbn Sînâ, her şeydeki güzelliği ontolojik olarak tartışmış iken; güzel kavramı İbn Rüşd’e göre ise gerçek estetik teorilere göre şekillenmemiştir. Filozofa göre güzel kendi başına ne bir değer ne de bir nitelik olarak anlaşılmamıştır. Tanrı tarafından yaratılmış olan tabiat bir bütün olarak ‘uyumlu’ ve ‘düzene sokulmuş’ olması bakımından değerlendirilmiş ve güzel, algılanan realitenin sistematik ve analitik bir tutum içinde anlaşılması ile ilişkilendirilmiştir. İslam filozoflarınca estetik konusunda yapılan pek çok tartışma Poetika ile ilişkili bir bağlamda gerçekleşmiştir. Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Rüşd, Arapça muhâkâ-taklit etmek (mimesis) kavramını çoğunlukla tahyîl terimini (bir hayal uyandırmak) ile eşdeğer olarak yorumlamışlardır. Öte yandan onlar ‘poetika ile hayal’, ‘poetika ile taklit’, ‘poetika ile haz’ ve ‘poetika ve mantık’ arasındaki ilişkileri tartışmışlardır. ABSTRACT “AESTHETICS IN AL-FARABI, IBN SINA AND IBN RUSHD” The concept of beauty was addressed by Islamic philosophers in the course of discussions about God and his attributes in relation to his creation. Considerations of artistic beauty and creativity were also addressed in works inspired by Aristotle's Poetics, and Islamic philosophers also adapted some of Plato's views on literature and imitation. The notion of intelligible beauty is included in the discussion of the names and attributes of God contained in al-Farabi's and Ibn Sina’s works. Among the divine names al-Farabi and Ibn Sina list 'beauty' (al-jamal), 'brilliance' (al-baha'), and 'splendour' (al-zina). Al-Farabi and Ibn Sina argue that beauty in all things is primarily ontological: the more any being attains its final perfection, the more beautiful it is. The concept of beauty according to Ibn Rushd does not shape an authentic theory of aesthetics, insofar as the beautiful is not to be understood either as a vale or as a quality per se, but has to be deduced from a systematic analytical approach of perceptible reality conceived as a coherent and ordered whole, that is the nature created by God. Most discussions of aesthetic themes by Islamic philosophers occur in the context of their considerations of poetics. Al-Farabi, Ibn Sina and Ibn Rushd consistently interpret the Arabic term for mimesis (muhaka) as equivalent to takhyil, the evoking of an image. And they argue the relations between ‘poetics - imagination’, ‘poetics - imitation’, ‘poetics - pleasure’ and ’poetics - logic’.