Okul yöneticilerinin kişilik özellikleri ile mesleki doyum düzeyleri arasındaki ilişki


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: EMRE KOCA

Danışman: MÜNEVVER ÇETİN

Özet:

OKUL YÖNETİCİLERİNİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ İLE MESLEKİ DOYUM DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Bu araştırmanın amacı, okul yöneticilerinin kişilik özellikleri ile mesleki doyum düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın modeli, genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modelidir. Araştırmanın örneklemini 50 devlet okulunda görev yapan müdür ve müdür yardımcıları oluşturmuştur. Araştırmada katılımcıların demografik özellikleri ‘Kişisel Bilgi Formu’ ile, kişilik özellikleri ‘Beş Faktör Kişilik Özellikleri Ölçeği’ ile, mesleki doyum düzeyleri ‘Mesleki Doyum Ölçeği’ ile ölçülmüştür. Uygulama ve verilerin toplanması aşamasından sonra, elde edilen verilerin istatistiksel çözümlemeleri yapılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkiye bakmak için pearson çarpım moment korelasyon analizi kullanılmıştır. Kişilik özellikleri ve mesleki doyum değişkenleri için alınan puanların, katılımcıların sosyodemografik özelliklerine göre karşılaştırılmasında; iki gruptan oluşanlar için bağımsız gruplar t-testi, ikiden fazla oluşan gruplar için tek yönlü varyans analizi (one way-ANOVA) kullanılmıştır. Böylece değişkenler arasında farklılıkların olup olmadığı tespit edilmiştir. Elde edilen istatistik sonuçlarının manidarlığı 0.05 düzeyinde test edilmiştir. Mesleki doyum ve beş faktör kişilik özellikleri ölçeği kullanılarak iki değişken arasındaki ilişkinin incelenmesi sonucunda, kişilik özellikleri alt boyutlarının tamamıyla mesleki doyum arasında anlamlı bir ilişki çıkmıştır. Olumlu kişilik özelliklerine (dışadönüklük, gelişime açıklık, uyumluluk, öz disiplin) sahip yöneticilerin mesleki doyumu yüksek iken olumsuz kişilik özelliğine (nörotiklik) sahip yöneticilerin mesleki doyumu düşüktür. Elde edilen bulgular doğrultusunda uygulayıcılara ve araştırmacılara daha sonraki çalışmalarda faydalı olabilecek önerilerde bulunulmuştur. Anahtar sözcükler: Meslek, iş, doyum, mesleki doyum, iş doyumu, kişilik, kişilik özellikleri. ABSTRACT THE RELATIONSHIP BETWEEN PERSONALITY CHARACTERISTICS AND PROFESSIONAL LEVEL OF SATISFACTION OF SCHOOL ADMINISTRATORS The purpose of this study is to investigate the relationship between personality traits and professional satisfaction levels of school administrators. The research model is relational model from the survey method. The sample of the study consisted of 50 principals and assistant principals who work in public schools. Demographic characteristics of the participants in the study 'Personal Information Form', personality traits 'Five Factor Personality Traits Scale', the professional satisfaction levels 'Professional Satisfaction Scale' was measured. After the application and data collection step is performed the statistical analysis of the data obtained. Pearson product moment correlation analysis was used to look at the relationship between variables. Personality traits and professional satisfaction scores obtained for variables, according to the sociodemographic characteristics of the participants in the comparison; t-test for independent groups who consist of two groups, one-way analysis of variance occurs for more than two groups (one-way ANOVA) was used. Thus between variables it is determined whether differences. The significance level for all statistics has been found at 0.05. As a result of the professional satisfaction and to examine the relationship between two variables using five factors personality traits scale, with all of the dimensions of personality traits were significantly correlated professional satisfaction. Positive personality characteristics (extroversion, openness to development, compliance, self-discipline) with managers of professional satisfaction is high, the negative personality traits (neuroticism) professional satisfaction of having managers is low. The findings are in line with the practitioners and further work was suggested to the researchers that may be