İLAÇ İNTOKSİKASYONU TANISI İLE SON 5 YILDA 2.ÇOCUK KLİNİĞİ’NE YATIRILAN OLGULARIN GERİYE DÖNÜK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Kartal Dr.Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi , Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: İ.Ömür COPCUOĞLU

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Engin Tutar

Özet:

Çalışmamıza 2003-2008 yılları arasında Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk acil polikliniğine ilaç zehirlenmesi şikayeti ile başvuran ve ileri tetkik ve tedavi amacıyla interne edilen, yaşları 2 ay ila 14 yaş arasında değişen 433 olgu dahil edildi.

Olguların dosyalarındaki epikrizlerinden, hastanemizin arşivinden ve laboratuar veri tabanından elde edilen verilerle;

-          Yaş ve cinsiyet dağılımları,

-          Kliniğe yatırılan toplam hasta sayısına oranı,

-          Mevsimsel bir paternin olup olmadığı,

-          Toksik düzeyde ilaç alımının kaza ile mi yoksa intihar amaçlı mı olduğu,

-          Anne ve babanın eğitim düzeyleri ve ilaç intoksikasyonu ile arada ilişki olup olmadığı,

-          İntoksikasyondan sorumlu ilaçlar gruplandırılarak, yıllara göre olgular arasındaki sıklığı,

-          Hastaların semptomatik veya semptomsuz oldukları, semptomatik olan olgularda, ilaçlara göre semptom tipi ve sıklığı,

-          Alınan ilacın tipi ile kan şekeri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testlerinde gelişen anormallikler,

-          İlaç intoksikasyonu olgularında toplam inceleme süresinde, yıllara göre ve toplam inceleme süresinde ortalama hastanede yatış süresi, 

-          YBÜ’de takip edilen hastaların oranı,

-          Mortalite oranı,

gibi özellikler sorgulandı. Sonuçlar SPSS 13.0 istatistik programında sıklık ve yüzde olarak incelendi, tablo ve grafikler halinde görselleştirildi. Elde edilen değerlerin birbiri içerisinde ve çalışmanın bütünü itibarıyla değerlendirilmesinin ardından tartışma kısmında benzer çalışmalarla kıyaslaması yapıldı.

       Çalışmamıza hastanemiz 2.Çocuk Servisi’ne yatışı yapılan, yaşları 2 ay ile 14 yaş arasında (ortalama 10.86 ± 1.02 yıl)  değişen 433 vaka katıldı. Hastaların 272’si (%62.8) kız, 161’i (%37.2) erkek olup kız/erkek oranı 1.68 olarak belirlendi.

       Çalışmada yer alan toplam 433 hasta aylara göre incelendiğinde, Ocak ayında 24 hasta (%5.5), Şubat ayında 28 hasta (%6.5), Mart ayında 45 hasta (%10.4), Nisan ayında 41 hasta (%9.5), Mayıs ayında 38 hasta (%8.8), Haziran ayında 47 hasta (%10.9), Temmuz ayında 42 hasta (%9.7) Ağustos ayında 31 hasta (%7.2), Eylül ayında 34 hasta (%7.9), Ekim ayında 47 hasta (%10.9), Kasım ayında 22 hasta (%5.1), Aralık ayında 34 hasta (%7.9) olduğu görülmüştür. Hastaların mevsimlere göre dağılımına bakıldığında, ilkbaharda 124 hasta (%28.6), yazın 120 hasta (%27.7), sonbaharda 103 hasta (%23.8) ve kışın 86 hasta (%19.9)’nın yatırıldığı belirlenmiştir.

       Kazalar haricinde özkıyım amaçlı zehirlenmeler sorgulandığında, çalışmamızda vakaların 42’sinin (%10.74) özkıyım amaçlı ilaç içtikleri belirlendi. Özkıyım amaçlı ilaç içen vakaların 19’u erkek 23’ü kız vakalardı. Çalışmamızda özkıyım açısından kız/erkek oranı 1.2 olarak belirlenmiş olup kızlar lehine hafif de olsa bir baskınlık söz konusudur.

       Tüm inceleme süresi dikkate alındığında, babaların eğitim düzeyi; ilköğretim %57.7, lise %35.5, üniversite %2.9 ve eğitim düzeyi belirlenemeyen %3.9 olarak belirlendi. Buna karşılık annelerdeki eğitim düzeyi; okur yazar olmayan %12.8, ilköğretim %60.0, lise %22.5, üniversite %2.1 ve eğitim durumu bilinmeyenler %2.1 olarak saptandı.

       Zehirlenme olayları sorumlu olan etken açısından incelendiğinde, 6 yıllık dönemi kapsayan çalışma süresinde antipsikotik/antidepresanların oranı %35.6 ile ilk sırada yer almaktaydı. Bunu %25.2 ile çoklu ilaç alımları ve %11.5 ile nonsteroid antienflamatuarlar izlemekteydi.

       Semptomatik olup olmama şeklinde irdeleme yapıldığında, hastaların yaklaşık %80’inin asemptomatik olduğu belirlendi. İlaç almış olma şüphesi ile getirilen hastalar içindeki semptomatik olma oranı ise en yüksek düzeyde olup %90 olarak saptandı.

       Alınmış olan ilaçların toksik dozda olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yapılan değerlendirmede, toplam 17 vakada alınan dozun toksik düzeyde olduğu saptandı. Toksik dozda ilaç almış olan gruptan 3 hastada (parasetamol, kolşisin ve karbamazepin), başvuru anında bakılan karaciğer fonksiyon testleri hafif yüksek saptandı. Toksik dozda ilaç almamış olan hastaların hiç birinde biyokimyasal anormallik görülmedi.

       Hastanede yatış süreleri yıllara göre incelendiğinde; 2003 yılı için 3.17 ±1.13 gün, 2004’te 3.16 ± 1.01 gün, 2005’te 2.76 ± 1.49 gün, 2006’da 2.6 ± 1.16 gün, 2007’de 2.59 ± 1.09 gün ve 2008 için 3.15 ± 1.3 gün olarak belirlendi.

       Toplam 433 hasta içinde 44 hasta (%10)’nın YBÜ’de takip ve tedavi edilme gereği oldu.

       İlaç dışı kimyasal madde ve kolşisin ile zehirlenme olan 2 olgu kaybedildi. Mortalite oranı %0.46 olarak belirlendi. 

       Sonuç olarak ilaç zehirlenmelerinin çocuklarda önlenebilir morbidite ve mortalite nedenleri arasında yer aldığı, ailelelerin çocukların ilaçlara ve ilaç dışı kimyasal maddelere erişmelerini engelleme konusunda daha etkin rol oynamaları gerektiği, acil servislerde gerekli ve yeterli düzeyde önlem alınması gerektiği ve 3.basamak sağlık hizmeti veren kuruluşlarda pediatrik yoğun bakım olanaklarının zehirlenme olgularına müdahalede daha donanımlı ve fiziki şartlarının yeterli hale getirilmesi gerektiği görüşündeyiz.