Global sağlık politikası ışığında Türk sağlık politikası


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, İktisat Fakültesi, İktisat Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2000

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: NESLİHAN SARIHASANOĞLU

Danışman: GÜLSÜM AKALIN

Özet:

Sosyal politikaların temelindeki amaç, ekonomik ve sosyal kalkınmanın birlikte yürütülmesiyle refah düzeyinin yükseltilmesidir. Yaşama ve çalışma koşullarının iyileştirilerek bireyin en temel hakkının sağlıklı yaşamak olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda; global anlamda bu amaca yönelik uygulamaların 19. Yüzyıl ortalarında kendisini gösterdiğini görürüz. Sanayi devrimi sonucunda ticaretin gelişmesi, devamında sağlık koşullarında meydana gelen farklılıklar, bulaşıcı hastalıkların yayılması, bir dizi önlemler alınmasını şart koşmuş ancak bu tek başına uygulanabilecek bir önlem paketi olamayacağı için dönemin gelişmiş ülkeleri ortak hareket etme kararı almıştı. Böylece Dünya Sağlık Örgütü'nün oluşumunu sağlayacak ilk adımda atılmış oldu. Dünya Sağlık Örgütü'nün amacı; sağlık koşullarının belirli bir standarta oturup, hastalıkların oluşumunu engelleme, var olanları da kontrol altına alma olarak belirtilebilinir. Örgüt bünyesindeki yapılan çalışmalar 1978'de Alma - Atma Konferansı'nda "2000 yılında herkes için sağlık" startejisinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bununla dünya devletlerinin sergilediği birliktelik ekonomik alanda kalmamış sosyal politika anlamında da belirginleşmiştir. Ülkelerin ekonomik, kültürel ve coğrafik yapıları göz önünde bulundurularak, DSÖ; çalışmalarını belirli bölgeler oluşturarak devam ettirmiştir. En etkin faaliyetleri Avrupa Bölge Bürosu gerçekleştirmektedir. AB ülkelerindeki nüfus yapısının gittikçe yaşlanıyor olması, yeni tedavi yöntemleri ve teknolojilerinin varlığı beklentileri kamçılamış, sağlık harcamalarının artmasına neden olmuştur. Hizmet sunumunda devletin rolü vardır ama desantralizasyon adı altında uygulamada çeşitlilik göstermektedir. Türkiye'deki uygulamalara baktığımızda sağlıkla ilgili hedefler beşyıllık kalkınma planları içerisinde ele alınmıştır. Harcamaların % 71'i kamu, % 29'u özel sağlık harcamalarından oluşmaktadır. OECD ülkelerine göre kıyaslandığında harcamaların GSMH içindeki oranı ülkemizde % 4'ü bulmazken bu oran OECD ülkelerinde ortalama % 9.5 oranındadır. Kişi başına 2500 dolarlık harcama yapılırken ülkemizde bu 100 doları ancak yakalayabilmiştir. Ortalama ömür beklentisi, bebek ölüm oranında da bu tür çarpıcı farklılıklar gözlenmektedir. Tek eksiklik öncelikler belirlenmiş olsada, bunları gerçekleştirme açısından her hükümet, kendi dönemine ait kararlar almak istemekte, uzun dönemli yapısal bir süreçten kaçınmaktadırlar