Gebeliğin farklı dönemlerinde yaşanan perinatal kayıplarda kadınların deneyimledikleri keder düzeyi ve etkileyen faktörler


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Marmara Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Miray Özgür Köneş

Danışman: HATİCE YILDIZ

Özet:

Amaç: Çalışma; gebeliğin farklı dönemlerinde yaşanan perinatal kayıplarda kadınların deneyimledikleri keder/yas düzeyleri ile gebelik haftasına göre yaşanan keder düzeyinde farklılık olup olmadığı ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacı ile gerçekleştirildi. Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışma prospektif olarak dizayn edilerek uygulandı. Araştırma, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Polikliniğinde, gebelik kaybı yaşayan 215 kadında yürütüldü. Perinatal kayıp yaşayan kadınlar, kayıp sonrası ilk 48 saat, 1 hafta, 1 ay ve 3 ay sonra olmak üzere toplam 4 kez değerlendirildi. Veriler anket ve Perinatal Yas Ölçeği (PYÖ) kullanılarak toplandı. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalamaları 30.73±5.8 di ve %54.4’ünün ilk gebeliğiydi. Tamama yakını (%95.8) evliydi ve akraba evliliği oranı %24.2 idi. Çoğunluğun eğitimi ortaokul ve üzeriydi, %89.2’nin sağlık güvencesi vardı, kronik hastalık oranı %44.2 ve zararlı alışkanlık oranı %45.1 di. Kadınların %89.3’ünde kayba bağlı üzüntülerinin düzeyi yüksekti ve %80 tekrar gebelik düşünüyordu. PYÖ ile yapılan 4 ayrı değerlendirmede, kadınların zamanla aktif kederinde azalma ancak başa çıkmada zorlanma ve umutsuzluk duygularında ise artış saptandı (p<0.05-0.001). Yaşı yüksek olanlarda (≥36 yaş) PYÖ göre yas ve aktif keder düzeyi, kronik hastalığı olanlarda umutsuzluk düzeyi, yardımcı üreme tekniği ile gebe kalanlarda, gebeliğini planlayan ve düzenli kontrollere gidenlerde PYÖ total ve tüm alt boyutlarının puanları olayın gerçekleştiği ilk saatlerde de 3 ay sonrasında da yüksekti (p<0.05-0.01). Sonuç: Çalışma sonuçlarına göre, gebelik kaybı yaşayan kadınların üzüntü düzeylerinin yüksek olduğu, aktif kederlerinin zamanla azaldığı ancak umutsuzluklarının arttığı, başa çıkmada zorlandıkları ve yaşanan yas, keder, umutsuzluk ve başa çıkmada zorlanmanın gebelik oluşumunu tehdit eden durum varlığında daha yüksek olduğu söylenebilir. -------------------- ABSTRACT Aim: The study was conducted to determine the level of grief that the women experience in the perinatal loss in different periods, whether there was difference in the level of grief according to the gestational week or not and the affecting factors. Method: It was designed and applied as a prospective descriptive study. 215 women who experinced pregnancy loss at İstanbul University, İstanbul Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynaecology, Outpatient Clinic of Perinatology were included to the study. The women who lost their babies in the perinatal period were assessed 4 times. (48 hours, 1 week, 1 month and 3 months after their loss) The data were collected by using questionnaires and Perinatal Grief Scale (PGS). Results: The average age of the participants were 30.73±5.8 and it was the first pregnancy experience of 54.4% of them. Almost all (95.8%) of them were married and the rate of consanguineous marriage was 24.2%. The education level of the majority was secondary school and above, 89.2% of them had health insurance, the rate of chronical disease was 44.2% and the rate of harmful habit was 45.1%. The level of grief was high in 89.3% of the women and 80% of them were considering to have a baby again. Over time, the decrease in the active grief of the women, the difficulty with handling the situation and the increase in thier despair were detected by 4 different assessment with PGS (p<0.05-0.001). Level of grief was higher age of in woman with advanced maternal age (≥36 yaş) level of despair was more promnent in woman with chronic diseases, an parametric of PGS werw high in art patients who continued reguier fallow ups, during after firs 3 month (p<0.05-0.01). Conclusion: According to the study results, it can be said that the grief level of women who had pregnancy loss were high, their active grief decreased over time, however their despair increased, they had difficulty in coping with the grief, sorrow, despair and their past experience remains as the treat for future pregnancy.